.
Hatice  DURMAZ
Köşe Yazarı
Hatice DURMAZ
 

KAHROLSUN MESAFELER

Tepeden tırnağa yalnızlık kesildi bedenim. Gözlerim kahverengi gözlerine dokundu bir fotoğraf karesinden .Telefonun diğer ucunda sesi günlerin hasretini ,günlerin yükünü almış sağında solunda kalmış gözyaşlarını saklayarak kavuşmanın heyecanıyla ruhuma karışıyordu. Öyle şeyler saklıydı ki sesinde, sesiyle sarılıyordu. Sesinde bir kış günü pencere ardında başını birbirine yaslamış son kez sarılan iki beden saklıydı .Uykusuzluğun esaretinde kasım sabahlarının artık hayalleri, kahverengi gözlerinin sustukları saklıydı . Kahverengiyi bir adamda sevmiş ,huzuru onda bulmuş gitmemesi için adeta yalvarıyordu. Sıkı sıkıya sarılmış bırakmıyordu. Ne olursa olsun korkmuyordu sevmekten.Cümleleriyle ,sözcükleriyle ,hayalleriyle sarıldıkça biraz daha bana karışıyor ,ömrümün içine sızıyordu. İsmimi söylüyordu cümlelerin peşi sıra, onun gözleri bana baktıkça en güzel isme ben sahiptim. Sessizliğe hiç meydan vermiyorduk. Sessiz kalmak için çok erkendi .Öylesine anlatacağımız şey vardı ki birbirimizin sözünü kesiyor sonra bir kahkaha atıyorduk.Birkaç yüzyıl geride kalmış saf mutluluklardan birini üzerime sıkıca geçirmiş caddenin sol kaldırımından aşağı iniyordum. Ait olmadığın bir şehir yine kucağına almıştı bedenimi  İçinde yaşadığın şehir ait olduğun şehir anlamına gelmez.Mesafelerin kollarıma teslim ettiği bir adamı sevdikçe daha da anlamıştım bunu. İnsanların evlerine dönmesi için  güneşin batması,akşam trafiğinin başlaması gerekiyordu.Benimse eve dönmem için ilk önce ait olduğum bir evim olmalıydı. Ev yaşanan yer değil ait olduğun insanın açtığı kapıdır .Ait olduğun kişinin sokağı ,ait olduğun kişinin bulunduğu şehirdir . Böylesine uzakken bu şehirde hangi sokak ,hangi bina  benim evim olabilirdi ? Bazı insanları birbirine yakın kılan mesafelerdir. Biz mesafelerin yakınlaştırdığı insanlardandık. Bir şehre değil de birbirine ait iki insan.Huzur bir şehirde bir sokakta değil, onun yanında mümkündü ...
Ekleme Tarihi: 19 Ocak 2021 - Salı

KAHROLSUN MESAFELER

Tepeden tırnağa yalnızlık kesildi bedenim. Gözlerim kahverengi gözlerine dokundu bir fotoğraf karesinden .Telefonun diğer ucunda sesi günlerin hasretini ,günlerin yükünü almış sağında solunda kalmış gözyaşlarını saklayarak kavuşmanın heyecanıyla ruhuma karışıyordu. Öyle şeyler saklıydı ki sesinde, sesiyle sarılıyordu.

Sesinde bir kış günü pencere ardında başını birbirine yaslamış son kez sarılan iki beden saklıydı .Uykusuzluğun esaretinde kasım sabahlarının artık hayalleri, kahverengi gözlerinin sustukları saklıydı .

Kahverengiyi bir adamda sevmiş ,huzuru onda bulmuş gitmemesi için adeta yalvarıyordu. Sıkı sıkıya sarılmış bırakmıyordu. Ne olursa olsun korkmuyordu sevmekten.Cümleleriyle ,sözcükleriyle ,hayalleriyle sarıldıkça biraz daha bana karışıyor ,ömrümün içine sızıyordu. İsmimi söylüyordu cümlelerin peşi sıra, onun gözleri bana baktıkça en güzel isme ben sahiptim.

Sessizliğe hiç meydan vermiyorduk. Sessiz kalmak için çok erkendi .Öylesine anlatacağımız şey vardı ki birbirimizin sözünü kesiyor sonra bir kahkaha atıyorduk.Birkaç yüzyıl geride kalmış saf mutluluklardan birini üzerime sıkıca geçirmiş caddenin sol kaldırımından aşağı iniyordum. Ait olmadığın bir şehir yine kucağına almıştı bedenimi 

İçinde yaşadığın şehir ait olduğun şehir anlamına gelmez.Mesafelerin kollarıma teslim ettiği bir adamı sevdikçe daha da anlamıştım bunu. İnsanların evlerine dönmesi için  güneşin batması,akşam trafiğinin başlaması gerekiyordu.Benimse eve dönmem için ilk önce ait olduğum bir evim olmalıydı. Ev yaşanan yer değil ait olduğun insanın açtığı kapıdır .Ait olduğun kişinin sokağı ,ait olduğun kişinin bulunduğu şehirdir .

Böylesine uzakken bu şehirde hangi sokak ,hangi bina  benim evim olabilirdi ?

Bazı insanları birbirine yakın kılan mesafelerdir. Biz mesafelerin yakınlaştırdığı insanlardandık. Bir şehre değil de birbirine ait iki insan.Huzur bir şehirde bir sokakta değil, onun yanında mümkündü ...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.