.

Uzman psikologdan önemli çağrı: "Çocuklar bu gerçeklerle yüzleşmeli"

Sağlık (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.03.2023 - 10:24, Güncelleme: 07.03.2023 - 09:53 6219+ kez okundu.
 

Uzman psikologdan önemli çağrı: "Çocuklar bu gerçeklerle yüzleşmeli"

Uzman psikologdan önemli çağrı: "Çocuklar bu gerçeklerle yüzleşmeli"

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Pelin Dağ, depremlerde çocukların çok şey kaybettiğini belirterek, "Oyuncaklarını, evlerini, annelerini, babalarını kaybettiler. Burada çocukların bu gerçeklerle yüzleşmesi lazım. ’Aman saklayalım, aman etkilenmesin’ gibi yaklaşımlar çok doğru değil. Çocuklarımız bu gerçeklerle yüzleşerek, tüm ülkeyle birlikte bu yas sürecini tamamlamalı. Ayrıca çocukların tekrar yeni düzenini kurmamız gerekiyor" dedi.Kahramanmaraş merkezli depremler bölgedeki yıkım kadar toplumu da derinden yaralarken, bu süreçten de en çok çocuklar etkileniyor. Birçok çocuğun halen ailesine ulaşılamazken, çok sayıda çocukta hayatını kaybetti, birçoğunun da ailesi vefat etti. Psikolojik olarak büyük yıkım yaşayan çocuklar, normale dönmeye çalışırken, uzmanlarda uyarılarda bulundu."Çocukların tekrar yeni düzenini kurmamız gerekiyor"Mersin Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Doktoru Pelin Dağ, depremin üzerinden bir ay geçtiğini ve karşılaştıkları çocuklardaki problemlerde değişkenlikler gösterdiğini söyledi.Depremden sonraki bir aylık süreçte özellikle çocuklarda akut stres belirtileri dedikleri kaygılı, uyuyama gibi sıkıntıların oluştuğunu vurgulayan Dağ, “Şimdi bir ay geçti. Artık stres bozukluğu değil, çocuklarda travmatik yas ve travma sonrası stres bozukluğu dönemine girmiş bulunmaktayız. Bu süreçten sonra halen çocuklarımızın işlevselliği bozan düzeyde bir kaygı belirtisi varsa eğer, çocukların ileri değerlendirmeye alınması gerekir. Şimdi akut dönemini atlattık. Bu dönemde çocukların temel beslenme, barınma ve güvenlik ihtiyaçlarını karşıladık. Bu dönem geçtikten sonra biz çocukların bu ihtiyaçlarının karşılandığını var sayıyoruz. Şimdi bir sonraki basamakta çocuklarımızı takip edeceğiz. Çocukların tekrar yeni düzenini kurmamız gerekiyor. Yani eskiden yaptıklarını yaptırmamız gerekiyor. Bir şekilde yola devam etmelerini sağlamamız lazım. Okuldur, günlük yaptıkları aktivitelerdir artık yavaş yavaş bunlara girmemiz lazım. Bu haftayla beraber çocukların belirtilerinin azalmasını bekliyoruz. Yani kaygıları azalacak, verdikleri tepkiler azalacak ama halen azalmıyorsa, halen problem devam ediyorsa bu zamanla azalacağı konusunda bizim elimizi zayıflatır. O yüzden çocuğun mutlaka bir uzmandan destek alması gerekir” diye konuştu."Bu belirtilerin azalarak kaybolmasını bekliyoruz"Herkesin bu dönemde sürekli ‘deprem’ oluyor hissiyle mücadele ettiğini kaydeden Dağ, “Bellek tekrar tekrar o depremi aynen yaşıyor ve aslında işlemlemeye çalışıyor. Yani kendi güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Bu süreçte zamanla azalacaktır. Dikkat ettiyseniz son bir haftadır eskisi kadar depremleri hissetmiyorsunuzdur. Çok dikkatinizi verdiğinizde sallanıyor gibi gelebilir. Bunlar normal belirtilerdir ama önümüzdeki günlerden sonra hem çocuklarda hem erişkinlerde bunun azalarak, kaybolmasını bekliyoruz. Eğer kaybolmuyorsa zaten bu ruhsal bir problemdir ve bu durum sizin işlevselliğinizi de bozuyorsa, iş yerinize gidemiyorsanız, evinize giremiyorsanız, çocuklar okullarına giremiyor, annelerinden ayrılamıyorsa bu artık ileri müdahaleyi gerektiren bir durumdur” ifadelerini kullandı."Çocuklar bu süreçte çok şey kaybettiler"Çocukların bu süreçten ciddi anlamda etkilendiğinin altını çizen Dağ, “Yelpaze gerçekten çok geniş. Sadece oyuncağını kaybeden çocuğumuz da oluyor ama annesini, babasını ya da kolunu veya ayağını kaybeden çocuklarımız oluyor. Buda travmanın çocuklar üzerindeki etkisini değiştiren faktörler olarak da karşımıza çıkıyor. Üstelik çocuklarımızın geçmişi, kendi ruhsal dayanıklıkları, şu an yanında kim var, kime bağlanabiliyor, kime güvenebiliyor gibi durumlar o kadar değiştiği için bizlere gelen çocukların durumları da buna bağlı değişiyor. Burada önemli olan şu; genel geçer tek bilgi yoktur. Yani her çocuğun kendi ruhu, travması özeldir. O yüzden genelde şunları yapın demek bazı çocukların arada kaybolmasına yol açar. Her çocuğu kendi özelinde değerlendirmek gerek. Çocuklar bu süreçte çok şey kaybettiler. Oyuncaklarını, evlerini, annelerini, babalarını kaybettiler. Burada çocukların bu gerçeklerle yüzleşmesi lazım. Aman saklayalım, aman etkilenmesin gibi yaklaşımlar çok doğru değil. Çünkü çocuklar bundan etkilenecek. Büyük veya küçük bir şey kaybettiler. Bizim için küçük olan oyuncak onlar için önemli bir şey olabilir. Çocuklarımız bu gerçeklerle yüzleşerek, tüm ülkeyle birlikte bu yas sürecini tamamlamalı. Aksi takdirde uzamış travmatik yasla karşı karşıya kalabiliriz. Eğer varsa ebeveynler, yoksa en güvendiği kişilerin çocuklara bu konuda doğru, detaya girmeden bilgileri vermesi gerekir” şeklinde konuştu.
Uzman psikologdan önemli çağrı: "Çocuklar bu gerçeklerle yüzleşmeli"
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Pelin Dağ, depremlerde çocukların çok şey kaybettiğini belirterek, "Oyuncaklarını, evlerini, annelerini, babalarını kaybettiler. Burada çocukların bu gerçeklerle yüzleşmesi lazım. ’Aman saklayalım, aman etkilenmesin’ gibi yaklaşımlar çok doğru değil. Çocuklarımız bu gerçeklerle yüzleşerek, tüm ülkeyle birlikte bu yas sürecini tamamlamalı. Ayrıca çocukların tekrar yeni düzenini kurmamız gerekiyor" dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler bölgedeki yıkım kadar toplumu da derinden yaralarken, bu süreçten de en çok çocuklar etkileniyor. Birçok çocuğun halen ailesine ulaşılamazken, çok sayıda çocukta hayatını kaybetti, birçoğunun da ailesi vefat etti. Psikolojik olarak büyük yıkım yaşayan çocuklar, normale dönmeye çalışırken, uzmanlarda uyarılarda bulundu.

"Çocukların tekrar yeni düzenini kurmamız gerekiyor"
Mersin Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Doktoru Pelin Dağ, depremin üzerinden bir ay geçtiğini ve karşılaştıkları çocuklardaki problemlerde değişkenlikler gösterdiğini söyledi.
Depremden sonraki bir aylık süreçte özellikle çocuklarda akut stres belirtileri dedikleri kaygılı, uyuyama gibi sıkıntıların oluştuğunu vurgulayan Dağ, “Şimdi bir ay geçti. Artık stres bozukluğu değil, çocuklarda travmatik yas ve travma sonrası stres bozukluğu dönemine girmiş bulunmaktayız. Bu süreçten sonra halen çocuklarımızın işlevselliği bozan düzeyde bir kaygı belirtisi varsa eğer, çocukların ileri değerlendirmeye alınması gerekir. Şimdi akut dönemini atlattık. Bu dönemde çocukların temel beslenme, barınma ve güvenlik ihtiyaçlarını karşıladık. Bu dönem geçtikten sonra biz çocukların bu ihtiyaçlarının karşılandığını var sayıyoruz. Şimdi bir sonraki basamakta çocuklarımızı takip edeceğiz. Çocukların tekrar yeni düzenini kurmamız gerekiyor. Yani eskiden yaptıklarını yaptırmamız gerekiyor. Bir şekilde yola devam etmelerini sağlamamız lazım. Okuldur, günlük yaptıkları aktivitelerdir artık yavaş yavaş bunlara girmemiz lazım. Bu haftayla beraber çocukların belirtilerinin azalmasını bekliyoruz. Yani kaygıları azalacak, verdikleri tepkiler azalacak ama halen azalmıyorsa, halen problem devam ediyorsa bu zamanla azalacağı konusunda bizim elimizi zayıflatır. O yüzden çocuğun mutlaka bir uzmandan destek alması gerekir” diye konuştu.

"Bu belirtilerin azalarak kaybolmasını bekliyoruz"
Herkesin bu dönemde sürekli ‘deprem’ oluyor hissiyle mücadele ettiğini kaydeden Dağ, “Bellek tekrar tekrar o depremi aynen yaşıyor ve aslında işlemlemeye çalışıyor. Yani kendi güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Bu süreçte zamanla azalacaktır. Dikkat ettiyseniz son bir haftadır eskisi kadar depremleri hissetmiyorsunuzdur. Çok dikkatinizi verdiğinizde sallanıyor gibi gelebilir. Bunlar normal belirtilerdir ama önümüzdeki günlerden sonra hem çocuklarda hem erişkinlerde bunun azalarak, kaybolmasını bekliyoruz. Eğer kaybolmuyorsa zaten bu ruhsal bir problemdir ve bu durum sizin işlevselliğinizi de bozuyorsa, iş yerinize gidemiyorsanız, evinize giremiyorsanız, çocuklar okullarına giremiyor, annelerinden ayrılamıyorsa bu artık ileri müdahaleyi gerektiren bir durumdur” ifadelerini kullandı.

"Çocuklar bu süreçte çok şey kaybettiler"
Çocukların bu süreçten ciddi anlamda etkilendiğinin altını çizen Dağ, “Yelpaze gerçekten çok geniş. Sadece oyuncağını kaybeden çocuğumuz da oluyor ama annesini, babasını ya da kolunu veya ayağını kaybeden çocuklarımız oluyor. Buda travmanın çocuklar üzerindeki etkisini değiştiren faktörler olarak da karşımıza çıkıyor. Üstelik çocuklarımızın geçmişi, kendi ruhsal dayanıklıkları, şu an yanında kim var, kime bağlanabiliyor, kime güvenebiliyor gibi durumlar o kadar değiştiği için bizlere gelen çocukların durumları da buna bağlı değişiyor. Burada önemli olan şu; genel geçer tek bilgi yoktur. Yani her çocuğun kendi ruhu, travması özeldir. O yüzden genelde şunları yapın demek bazı çocukların arada kaybolmasına yol açar. Her çocuğu kendi özelinde değerlendirmek gerek. Çocuklar bu süreçte çok şey kaybettiler. Oyuncaklarını, evlerini, annelerini, babalarını kaybettiler. Burada çocukların bu gerçeklerle yüzleşmesi lazım. Aman saklayalım, aman etkilenmesin gibi yaklaşımlar çok doğru değil. Çünkü çocuklar bundan etkilenecek. Büyük veya küçük bir şey kaybettiler. Bizim için küçük olan oyuncak onlar için önemli bir şey olabilir. Çocuklarımız bu gerçeklerle yüzleşerek, tüm ülkeyle birlikte bu yas sürecini tamamlamalı. Aksi takdirde uzamış travmatik yasla karşı karşıya kalabiliriz. Eğer varsa ebeveynler, yoksa en güvendiği kişilerin çocuklara bu konuda doğru, detaya girmeden bilgileri vermesi gerekir” şeklinde konuştu.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.