.

27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü

Genel 27.05.2019 - 09:45, Güncelleme: 14.10.2020 - 14:13 2223+ kez okundu.
 

27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü

AK Parti Mersin İl İnsan Hakları Başkanı Fatma Nur Yontar Ateş, vesayet ve statükonun hüküm sürdüğü bir anlayışla gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesinin, milli iradeden kopan bir zihniyetin ürünü olarak demokrasiye, insanlığa ve vicdanlara yönelik büyük bir ihanet olduğunu söyledi.AK Parti Mersin İl İnsan Hakları üyeleri, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü dolayısıyla Ulu Cami önünde basın açıklaması yaptı. İl İnsan Hakları Başkanı Fatma Nur Yontar Ateş, burada yaptığı açıklamada, Türk milletini tepeden dizayn etmeye çalışan toplum mühendisliğinin temellerinin, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen ilk darbe olma özelliğini taşıyan 27 Mayıs 1960 Askeri müdahalesi ile atıldığını söyledi.Vesayet ve statükonun hüküm sürdüğü bir anlayışla gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesinin, milli iradeden kopan bir zihniyetin ürünü olarak demokrasiye, insanlığa ve vicdanlara yönelik büyük bir ihanet olduğunu vurgulayan Ateş, "Seçilmiş bir başbakanın idama mahkum edilmesiyle demokrasi tarihimizde silinmez bir leke oluşturan 27 Mayıs darbesi, ilerleyen süreçte askeri otoriteye, milli iradeyi silah zoruyla tahakküm altına alma imkanının kapılarını da açmıştır" dedi.Dönemin tek partili CHP yönetimine karşı rekor bir oyla iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının, kısa zamanda gerçekleştirdikleri projelerle Türkiye’ye çağ atlattıklarını kaydeden Ateş, "Milli ve manevi değerlerimizi Anadolu topraklarından silmeye çalışan tek parti CHP’sinin antidemokratik uygulamalarını izale eden merhum Menderes, özellikle din ve vicdan özgürlüğü adına atığı adımlarla milletimizin gönlünde taht kurmuştur. Tek parti rejiminin en büyük ayıplarından olan Türkçe ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun dağında taşında, havasında suyunda Ezan-ı Muhammedi’nin tekrar yankılanmasını sağlamıştır. Tek partili hayattan kalma sorunlara çözüm getiren Menderes’in halkla kurduğu sıkı bağdan rahatsız olanlar, yalan ve iftiralarla algı oluşturarak darbeye zemin hazırlamıştır" ifadelerini kullandı.Milletin iradesini hiçe sayan cuntacı zihniyetin, demokratik yönetime antidemokratik yöntemlerle el koyarak seçilmiş yöneticileri tutukladığını ve Yassıada’da hukuk dışı yargılamaların ardından darağacına gönderdiğini ifade eden Ateş, şöyle devam etti; " Mahkeme Başkanı Salim Başol’un, ’Sizleri buraya tıkan irade böyle istiyor’ sözleri, hukuksuz yargılamaların apaçık yaşandığı bu dönemleri tarihe kara bir sayfa olarak işlemiştir. Üzerinden yarım asrı aşkın bir süre geçmesine rağmen 27 Mayıs darbesinin benzer senaryosu 15 Temmuz hain darbe girişiminde tekrar karşımıza çıkarılsa da milletimiz vakur duruşuyla bu kez bu oyuna izin vermemiştir. 2016 yılında gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı sokağa çıkan milletimizin önemli bir kısmında bu hadise zuhur etmiş ve necip milletimiz bir daha darbelere geçit vermemek için meydanlara dökülmüştür. O zor gecede genç bir annenin, ’Babam Menderes için ağladı, ben Turgut Özal için ağladım, çocuklarımın Recep Tayyip Erdoğan için ağlamasına izin vermeyeceğim’ demesi bu toplumsal tecrübenin açık bir örneğidir."
AK Parti Mersin İl İnsan Hakları Başkanı Fatma Nur Yontar Ateş, vesayet ve statükonun hüküm sürdüğü bir anlayışla gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesinin, milli iradeden kopan bir zihniyetin ürünü olarak demokrasiye, insanlığa ve vicdanlara yönelik büyük bir ihanet olduğunu söyledi.
AK Parti Mersin İl İnsan Hakları üyeleri, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü dolayısıyla Ulu Cami önünde basın açıklaması yaptı. İl İnsan Hakları Başkanı Fatma Nur Yontar Ateş, burada yaptığı açıklamada, Türk milletini tepeden dizayn etmeye çalışan toplum mühendisliğinin temellerinin, Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen ilk darbe olma özelliğini taşıyan 27 Mayıs 1960 Askeri müdahalesi ile atıldığını söyledi.
Vesayet ve statükonun hüküm sürdüğü bir anlayışla gerçekleştirilen 27 Mayıs darbesinin, milli iradeden kopan bir zihniyetin ürünü olarak demokrasiye, insanlığa ve vicdanlara yönelik büyük bir ihanet olduğunu vurgulayan Ateş, "Seçilmiş bir başbakanın idama mahkum edilmesiyle demokrasi tarihimizde silinmez bir leke oluşturan 27 Mayıs darbesi, ilerleyen süreçte askeri otoriteye, milli iradeyi silah zoruyla tahakküm altına alma imkanının kapılarını da açmıştır" dedi.
Dönemin tek partili CHP yönetimine karşı rekor bir oyla iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşlarının, kısa zamanda gerçekleştirdikleri projelerle Türkiye’ye çağ atlattıklarını kaydeden Ateş, "Milli ve manevi değerlerimizi Anadolu topraklarından silmeye çalışan tek parti CHP’sinin antidemokratik uygulamalarını izale eden merhum Menderes, özellikle din ve vicdan özgürlüğü adına atığı adımlarla milletimizin gönlünde taht kurmuştur. Tek parti rejiminin en büyük ayıplarından olan Türkçe ezanı özüne döndürerek, Anadolu’nun dağında taşında, havasında suyunda Ezan-ı Muhammedi’nin tekrar yankılanmasını sağlamıştır. Tek partili hayattan kalma sorunlara çözüm getiren Menderes’in halkla kurduğu sıkı bağdan rahatsız olanlar, yalan ve iftiralarla algı oluşturarak darbeye zemin hazırlamıştır" ifadelerini kullandı.
Milletin iradesini hiçe sayan cuntacı zihniyetin, demokratik yönetime antidemokratik yöntemlerle el koyarak seçilmiş yöneticileri tutukladığını ve Yassıada’da hukuk dışı yargılamaların ardından darağacına gönderdiğini ifade eden Ateş, şöyle devam etti; " Mahkeme Başkanı Salim Başol’un, ’Sizleri buraya tıkan irade böyle istiyor’ sözleri, hukuksuz yargılamaların apaçık yaşandığı bu dönemleri tarihe kara bir sayfa olarak işlemiştir. Üzerinden yarım asrı aşkın bir süre geçmesine rağmen 27 Mayıs darbesinin benzer senaryosu 15 Temmuz hain darbe girişiminde tekrar karşımıza çıkarılsa da milletimiz vakur duruşuyla bu kez bu oyuna izin vermemiştir. 2016 yılında gerçekleştirilen 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı sokağa çıkan milletimizin önemli bir kısmında bu hadise zuhur etmiş ve necip milletimiz bir daha darbelere geçit vermemek için meydanlara dökülmüştür. O zor gecede genç bir annenin, ’Babam Menderes için ağladı, ben Turgut Özal için ağladım, çocuklarımın Recep Tayyip Erdoğan için ağlamasına izin vermeyeceğim’ demesi bu toplumsal tecrübenin açık bir örneğidir."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.