.

Yeşilboğaz: “Kadınlar toplumsal kalıpları yıkmalı”

Genel 08.03.2019 - 12:30, Güncelleme: 14.10.2020 - 14:13 1809+ kez okundu.
 

Yeşilboğaz: “Kadınlar toplumsal kalıpları yıkmalı”

MERSİN (İHA) – Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, kadına yönelik bakış açısında öncelikle toplumsal zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu belirterek, “Kadınlarımız, biat kültüründen sıyrılıp özgür, güçlü ve bağımsız birey olduklarının bilincine varmalı, toplumsal kalıpları yıkmalıdır” dedi.Mersin Barosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekerken, ‘Kadın’ temalı resim sergisi açtı.Mersin Barosu Başkanı Yeşilboğaz, Mersin Baro Odası’nda düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün, kutlamadan ziyade hak arayışı ve mücadele gününe döndüğünü söyledi. Türkiye’de kadınların başta yaşam hakları olmak üzere, Atatürk tarafından birçok dünya kadınından çok daha önce tanınan siyasal ve sosyal haklarını özgürce kullanabilmek için mücadele etmek zorunda bırakıldıklarına işaret eden Yeşilboğaz, “Kadınlarımıza yönelik her türlü şiddet, istismar ve cinayetler artmakta, sıradanlaşmakta, kadınlar toplumsal yaşamdan soyutlanmaya çalışılmakta, çocuk anne sayısı ise her geçen gün artmaktadır. Kadına yönelik bakış açısında öncelikle toplumsal zihniyet değişimine ihtiyaç var. Toplumda, kadın ve erkek eşitliği temelinde eğitim seferberliği başlatılmalı” diye konuştu.“Kadınların en büyük sorunu şiddet”Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen ‘Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’nın 2018 sonuçlarını aktaran Yeşilboğaz, “Araştırmaya göre, 2018 yılında kadının en büyük sorunu ‘şiddet’. İkinci sırada ‘işsizlik’, üçüncü sırada ise ‘eğitimsizlik’ geliyor. Kadının toplumda yaşadığı en büyük dördüncü sorun ise ‘sokakta baskı ve taciz’. Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi için en kısa sürede radikal önlemler alınmalıdır. Kadın hakları, insan haklarıdır. Şiddete seyirci kalan da şiddeti uygulayan kadar suçludur, sorumludur. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği; yazılı ve görsel basından siyasilere, atasözlerimizden eğitim sistemimize kadar toplumsal yaşamımızın her evresinde var olduğu sürece, kadınlar günü buruk kutlanacaktır. İçinde bulunduğumuz toplumun değer yargıları kadından yana olmalıdır” ifadelerini kullandı.“Kadınlar toplumsal kalıpları yıkmalı”Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ sözüyle kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini takdir ettiğini ve toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü reformlara imza attığını vurgulayan Yeşilboğaz, “Günümüzde de kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık, gerçek anlamda uygulanabilmelidir. Ancak kadınlara tanınan pozitif ayrımcılığın temelinde cinsiyet ayrımcılığı yatmamalıdır. Pozitif ayrımcılıkla ilgili hukuki düzenlemelerde, cinsiyet eşitliği esas alınmalıdır. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için toplumsal ve hukuki dönüşümlere ihtiyaç vardır. Cumhuriyetin kadınlarımıza tanımış olduğu insanca ve eşitçe yaşama hakkını, kadınlarımızın gerçek anlamda kullanacağı güne kadar Mersin Barosu olarak mücadelemiz sürecektir. Dünyanın yarısı kadınlardan oluşuyorsa bu mücadelenin yarısını da kadınlarımız oluşturmalıdır. Kadınlarımız biat kültüründen sıyrılıp özgür, güçlü ve bağımsız birey olduklarının bilincine varmalı, toplumsal kalıpları yıkmalıdır. Ataerkil yapıyı kabullenen hiçbir kadın, onun gölgesi altında özgürlüğüne kavuşamaz. Tüm kadın meslektaşlarımızın ve tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu.“Kadının eşit temsilini engelleyen her türlü girişime karşıyız”Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Şirin Güner de uzun mücadeleler sonucunda edinilen kadın kazanımlarının ve kadın haklarının geriye götürüldüğü bugünlerde, kadınların sessiz kalmaması gerektiğini söyledi. Kadının insan haklarını ihlal eden, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına yol açan, kadının her alanda eşit temsilini engelleyen, kadına fırsat eşitliği sağlamayan her türlü girişime, zihniyete karşı çıktıklarını belirten Şirin, “Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarından ödün vermeyeceğimizi belirterek; kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu bir Türkiye ve dünya için mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi.Şirin, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği her alanda var olmaya devam ederken; kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar sistematik olarak artarken; kadına ve çocuğa karşı şiddetin önlenmesinde çok önemli etkisi bulunan 6284 sayılı yasanın, İstanbul Sözleşmesi’nin ve nafakanın kaldırılmasına yönelik yasal değişikliklere gidilme taleplerinin yoğunlaşmasını endişeyle izlediklerini kaydetti. Nafaka, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi konularında geri adıma yol açacak yasal düzenlemeler yapılmaması gerektiğinin altını çizen Şirin, “Kadına yönelik şiddete ve aile mahkemelerinin görevli olduğu alanlarda ve davalarda, arabuluculuk ve uzlaşma gibi alternatif çözüm yöntemleri kabul edilmemelidir. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, fabrikada, okul yolunda, evde, işte, sokakta kısacası yaşamın her alanında tacize, tecavüze, sömürüye uğrayan tüm kadınların yanında olmaya devam edecektir. Eşit, özgür, laik, demokratik bir ülkede barış içinde birlikte yaşamak için kadına karşı şiddete ve kadın emeğine karşı yapılan her türlü ayrımcılığa ‘dur’ diyoruz” diye konuştu.Konuşmaların ardından Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan ve Mersin Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Kahveci, Mersin Barosu’nu ziyaret edip, kadın avukatların gününü kutlayarak; Baro Başkanı Yeşilboğaz, yönetim kurulu ve avukatlarla birlikte, kadınların yaptığı eserlerden oluşan ‘Kadın’ temalı resim sergisinin açılışını yaptı.
MERSİN (İHA) – Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, kadına yönelik bakış açısında öncelikle toplumsal zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu belirterek, “Kadınlarımız, biat kültüründen sıyrılıp özgür, güçlü ve bağımsız birey olduklarının bilincine varmalı, toplumsal kalıpları yıkmalıdır” dedi.
Mersin Barosu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çekerken, ‘Kadın’ temalı resim sergisi açtı.
Mersin Barosu Başkanı Yeşilboğaz, Mersin Baro Odası’nda düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün, kutlamadan ziyade hak arayışı ve mücadele gününe döndüğünü söyledi. Türkiye’de kadınların başta yaşam hakları olmak üzere, Atatürk tarafından birçok dünya kadınından çok daha önce tanınan siyasal ve sosyal haklarını özgürce kullanabilmek için mücadele etmek zorunda bırakıldıklarına işaret eden Yeşilboğaz, “Kadınlarımıza yönelik her türlü şiddet, istismar ve cinayetler artmakta, sıradanlaşmakta, kadınlar toplumsal yaşamdan soyutlanmaya çalışılmakta, çocuk anne sayısı ise her geçen gün artmaktadır. Kadına yönelik bakış açısında öncelikle toplumsal zihniyet değişimine ihtiyaç var. Toplumda, kadın ve erkek eşitliği temelinde eğitim seferberliği başlatılmalı” diye konuştu.

“Kadınların en büyük sorunu şiddet”
Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen ‘Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’nın 2018 sonuçlarını aktaran Yeşilboğaz, “Araştırmaya göre, 2018 yılında kadının en büyük sorunu ‘şiddet’. İkinci sırada ‘işsizlik’, üçüncü sırada ise ‘eğitimsizlik’ geliyor. Kadının toplumda yaşadığı en büyük dördüncü sorun ise ‘sokakta baskı ve taciz’. Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ve şiddetin önlenmesi için en kısa sürede radikal önlemler alınmalıdır. Kadın hakları, insan haklarıdır. Şiddete seyirci kalan da şiddeti uygulayan kadar suçludur, sorumludur. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği; yazılı ve görsel basından siyasilere, atasözlerimizden eğitim sistemimize kadar toplumsal yaşamımızın her evresinde var olduğu sürece, kadınlar günü buruk kutlanacaktır. İçinde bulunduğumuz toplumun değer yargıları kadından yana olmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Kadınlar toplumsal kalıpları yıkmalı”
Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ sözüyle kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini takdir ettiğini ve toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü reformlara imza attığını vurgulayan Yeşilboğaz, “Günümüzde de kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık, gerçek anlamda uygulanabilmelidir. Ancak kadınlara tanınan pozitif ayrımcılığın temelinde cinsiyet ayrımcılığı yatmamalıdır. Pozitif ayrımcılıkla ilgili hukuki düzenlemelerde, cinsiyet eşitliği esas alınmalıdır. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için toplumsal ve hukuki dönüşümlere ihtiyaç vardır. Cumhuriyetin kadınlarımıza tanımış olduğu insanca ve eşitçe yaşama hakkını, kadınlarımızın gerçek anlamda kullanacağı güne kadar Mersin Barosu olarak mücadelemiz sürecektir. Dünyanın yarısı kadınlardan oluşuyorsa bu mücadelenin yarısını da kadınlarımız oluşturmalıdır. Kadınlarımız biat kültüründen sıyrılıp özgür, güçlü ve bağımsız birey olduklarının bilincine varmalı, toplumsal kalıpları yıkmalıdır. Ataerkil yapıyı kabullenen hiçbir kadın, onun gölgesi altında özgürlüğüne kavuşamaz. Tüm kadın meslektaşlarımızın ve tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu.

“Kadının eşit temsilini engelleyen her türlü girişime karşıyız”
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Şirin Güner de uzun mücadeleler sonucunda edinilen kadın kazanımlarının ve kadın haklarının geriye götürüldüğü bugünlerde, kadınların sessiz kalmaması gerektiğini söyledi. Kadının insan haklarını ihlal eden, toplumsal cinsiyet ayrımcılığına yol açan, kadının her alanda eşit temsilini engelleyen, kadına fırsat eşitliği sağlamayan her türlü girişime, zihniyete karşı çıktıklarını belirten Şirin, “Cumhuriyet devrimlerinin kazanımlarından ödün vermeyeceğimizi belirterek; kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu bir Türkiye ve dünya için mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi.
Şirin, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği her alanda var olmaya devam ederken; kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar sistematik olarak artarken; kadına ve çocuğa karşı şiddetin önlenmesinde çok önemli etkisi bulunan 6284 sayılı yasanın, İstanbul Sözleşmesi’nin ve nafakanın kaldırılmasına yönelik yasal değişikliklere gidilme taleplerinin yoğunlaşmasını endişeyle izlediklerini kaydetti. Nafaka, 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi konularında geri adıma yol açacak yasal düzenlemeler yapılmaması gerektiğinin altını çizen Şirin, “Kadına yönelik şiddete ve aile mahkemelerinin görevli olduğu alanlarda ve davalarda, arabuluculuk ve uzlaşma gibi alternatif çözüm yöntemleri kabul edilmemelidir. Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, fabrikada, okul yolunda, evde, işte, sokakta kısacası yaşamın her alanında tacize, tecavüze, sömürüye uğrayan tüm kadınların yanında olmaya devam edecektir. Eşit, özgür, laik, demokratik bir ülkede barış içinde birlikte yaşamak için kadına karşı şiddete ve kadın emeğine karşı yapılan her türlü ayrımcılığa ‘dur’ diyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan ve Mersin Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Kahveci, Mersin Barosu’nu ziyaret edip, kadın avukatların gününü kutlayarak; Baro Başkanı Yeşilboğaz, yönetim kurulu ve avukatlarla birlikte, kadınların yaptığı eserlerden oluşan ‘Kadın’ temalı resim sergisinin açılışını yaptı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.