.

(Özel) 4 yaşında fotoğraf çekmeye başladı, 7 yaşında sergi açtı

Genel 25.11.2019 - 06:55, Güncelleme: 14.10.2020 - 14:13 1769+ kez okundu.
 

(Özel) 4 yaşında fotoğraf çekmeye başladı, 7 yaşında sergi açtı

Mersin’de ilkokul öğrencisi minik Can Çınar Tucel, dedesinden ilham alarak 4 yaşında fotoğraf çekmeye başladı, 4,5 yaşında ilk karma sergiye katıldı ve 7 yaşında ilk kişisel fotoğraf sergisini açtı. ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ adlı sergisinde, zor koşullarda yaşayan çocukların fotoğraflarını beğeniye sunan minik Çınar, Türkiye’de sergi açan en küçük fotoğrafçı unvanının da sahibi oldu. Mersinli Can Çınar Tucel, fotoğraf tutkusuyla başarılara ve ilklere imza atarak kendisine hayran bıraktı. Hekimlik mesleğinin yanında fotoğraf sanatına da gönül veren ve sürekli fotoğraf çeken dedesi Nizamettin Düzgün’ü rol model olarak seçen minik Çınar, 7 yıllık yaşamına bir karma sergi, iki sergi ve sunum ile bir kişisel sergi sığdırmayı başardı. Can Çınar Tucel, Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerde, ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ konulu ilk kişisel fotoğraf sergisini açtı. Çınar, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ile birlikte açılışını yaptığı ve yaklaşık 8 ayda çektiği 26 fotoğrafının yer aldığı sergisinde, çocukların yaşadığı zor şartları, kendi objektifinden yansıttı. “Dedemden fotoğraf makinesi istedim” Henüz 4 yaşında dedesinden fotoğraf makinesi isteyen ve dedesiyle birlikte fotoğraf gezilerine katılan minik Çınar, fotoğraf tutkusunu İHA muhabirine anlattı. Sergideki fotoğrafları nerede ve nasıl çektiğini anlatan Çınar, “Dedem fotoğraf çekiyordu. Ben de onun çektiğini gördüm ve fotoğraf makinesi istedim; dedem de bana doğum günümde aldı. Sonra fotoğraf çekmeye başladım. İki tane fotoğraf sergim oldu, bu da üçüncü sergim. Üç tane sergi yaptım, iki tanesinden ödül aldım” dedi. “Zor şartlarda yaşayan çocukları çektim” Fotoğraf çekmeye 4 yaşında başladığını belirten Çınar, özellikle çocukları çektiğini söyledi. Zor koşullarda yaşayan çocukların fotoğraflarını çektiğini dile getiren Çınar, “Çadır kentlerde çok zor şartlarda yaşayan çocuklar vardı. Çadırların içinde zor şartlarda çocuklar yaşıyordu. Çok üzülmüştüm, evleri çok kötüydü, hatta sadece iki yatakları vardı. Hem onların fotoğraflarını çektim hem de onlarla oynadım. Sonra karlı dağlara gitmiştik. Orada da çocuklar vardı, onlar da zor şartlarda yaşıyordu. Fotoğraf çekerken zor şartlarda yaşayan çocukları görüyorum. Fotoğraf çekerken çok zor şartlarda yaşayan çocuklar olduğunu anlıyorum. Fotoğraf çekerken duygulanıyorum, üzülüyorum çocuklara” diye konuştu. “İlk amacım sergi açmaktı, sergimi açtım” Fotoğraf çekmeyi çok sevdiğini ve devam edeceğini vurgulayan Çınar, “İlk amacım sergi açmaktı, sergimi açtım. Fotoğraf çekmek insan hayatını tanımayı sağlıyor, onların yaşam koşullarını inceliyoruz. Onların yaşamlarını görüyorum. Çok zor şartlarda yaşayanları gördüm; amacım buydu” ifadelerini kullandı. “4,5 yaşında ilk karma sergiye katıldı. Gurur duydum” Çınar’ın dedesi Nizamettin Düzgün ise Çınar ile birbirlerine çok düşkün olduklarını ve birlikte zaman geçirdiklerini söyledi. Aktif olarak fotoğraf hobisi olduğunu belirten Dede Düzgün, “Sıklıkla fotoğraf gezilerine gittiğim için Çınar benimle olmak istedi. Fotoğraf makinesi istedi ve o da çekmek istedi. Uygun yaşa geldiğinde bir fotoğraf makinesi hediye ettim ona. Amacımız, birlikte fotoğraf çekmekti. İstedim ki, Çınar da objektifin arkasından hayatta özel şeyleri görsün, küçük yaşına rağmen toplumun değerlerini anlasın, toplumla iletişime geçsin, çevresini tanısın. Daha içerikli, daha sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olmak amacımız” dedi. 7 yaşına 4 sergi sığdırdı Çınar, bu yönde bir aşama kaydettiği için mutlu olduğunu vurgulayan Düzgün, “Biz Çınar’la 4 yaşında fotoğraf çekmeye başladık. Çınar 4,5 yaşındayken Mersin’in kurtuluş gününde Deniz Müzesinde düzenlenen ‘Atatürk, Bayrak ve Mehmetçik’ başlıklı ilk karma fotoğraf sergisine iki fotoğrafıyla katıldı. Çok beğeni gördü. Gurur duydum. Bildiğim kadarıyla böyle bir şey ilk defa oluyordu; sergisi olan en küçük fotoğrafçı anlamında” diye konuştu. Daha sonra Mersin Fotoğraf Derneğinde ve bir sanat galerisinde iki ayrı sergi ve sunum hazırladıklarını anlatan Düzgün, Çınar’ın çektiği fotoğrafları projeye dönüştürmeye karar verdiğini ve ilkinin ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ olduğunu ifade etti. Düzgün, “Çınar, çocuklarla çok güzel iletişim kurabiliyordu ve çok rahat fotoğraf çekebileceğini fark ettim. Bunu da projeye döndürdük. Bundan sonra kendisi belli bir olgunluğa gelene kadar ‘Çocuk Gözümle’ serisine devam edeceğiz. Önümüzde ‘Çocuk Gözümle Yaşlılar’, ‘Çocuk Gözümle Sokak Hayvanları’ projeleri var. 13-14 yaşına kadar bu şekilde devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Mersin’de ilkokul öğrencisi minik Can Çınar Tucel, dedesinden ilham alarak 4 yaşında fotoğraf çekmeye başladı, 4,5 yaşında ilk karma sergiye katıldı ve 7 yaşında ilk kişisel fotoğraf sergisini açtı. ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ adlı sergisinde, zor koşullarda yaşayan çocukların fotoğraflarını beğeniye sunan minik Çınar, Türkiye’de sergi açan en küçük fotoğrafçı unvanının da sahibi oldu.
Mersinli Can Çınar Tucel, fotoğraf tutkusuyla başarılara ve ilklere imza atarak kendisine hayran bıraktı. Hekimlik mesleğinin yanında fotoğraf sanatına da gönül veren ve sürekli fotoğraf çeken dedesi Nizamettin Düzgün’ü rol model olarak seçen minik Çınar, 7 yıllık yaşamına bir karma sergi, iki sergi ve sunum ile bir kişisel sergi sığdırmayı başardı.
Can Çınar Tucel, Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerde, ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ konulu ilk kişisel fotoğraf sergisini açtı. Çınar, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ile birlikte açılışını yaptığı ve yaklaşık 8 ayda çektiği 26 fotoğrafının yer aldığı sergisinde, çocukların yaşadığı zor şartları, kendi objektifinden yansıttı.

“Dedemden fotoğraf makinesi istedim”
Henüz 4 yaşında dedesinden fotoğraf makinesi isteyen ve dedesiyle birlikte fotoğraf gezilerine katılan minik Çınar, fotoğraf tutkusunu İHA muhabirine anlattı. Sergideki fotoğrafları nerede ve nasıl çektiğini anlatan Çınar, “Dedem fotoğraf çekiyordu. Ben de onun çektiğini gördüm ve fotoğraf makinesi istedim; dedem de bana doğum günümde aldı. Sonra fotoğraf çekmeye başladım. İki tane fotoğraf sergim oldu, bu da üçüncü sergim. Üç tane sergi yaptım, iki tanesinden ödül aldım” dedi.

“Zor şartlarda yaşayan çocukları çektim”
Fotoğraf çekmeye 4 yaşında başladığını belirten Çınar, özellikle çocukları çektiğini söyledi. Zor koşullarda yaşayan çocukların fotoğraflarını çektiğini dile getiren Çınar, “Çadır kentlerde çok zor şartlarda yaşayan çocuklar vardı. Çadırların içinde zor şartlarda çocuklar yaşıyordu. Çok üzülmüştüm, evleri çok kötüydü, hatta sadece iki yatakları vardı. Hem onların fotoğraflarını çektim hem de onlarla oynadım. Sonra karlı dağlara gitmiştik. Orada da çocuklar vardı, onlar da zor şartlarda yaşıyordu. Fotoğraf çekerken zor şartlarda yaşayan çocukları görüyorum. Fotoğraf çekerken çok zor şartlarda yaşayan çocuklar olduğunu anlıyorum. Fotoğraf çekerken duygulanıyorum, üzülüyorum çocuklara” diye konuştu.

“İlk amacım sergi açmaktı, sergimi açtım”
Fotoğraf çekmeyi çok sevdiğini ve devam edeceğini vurgulayan Çınar, “İlk amacım sergi açmaktı, sergimi açtım. Fotoğraf çekmek insan hayatını tanımayı sağlıyor, onların yaşam koşullarını inceliyoruz. Onların yaşamlarını görüyorum. Çok zor şartlarda yaşayanları gördüm; amacım buydu” ifadelerini kullandı.

“4,5 yaşında ilk karma sergiye katıldı. Gurur duydum”
Çınar’ın dedesi Nizamettin Düzgün ise Çınar ile birbirlerine çok düşkün olduklarını ve birlikte zaman geçirdiklerini söyledi. Aktif olarak fotoğraf hobisi olduğunu belirten Dede Düzgün, “Sıklıkla fotoğraf gezilerine gittiğim için Çınar benimle olmak istedi. Fotoğraf makinesi istedi ve o da çekmek istedi. Uygun yaşa geldiğinde bir fotoğraf makinesi hediye ettim ona. Amacımız, birlikte fotoğraf çekmekti. İstedim ki, Çınar da objektifin arkasından hayatta özel şeyleri görsün, küçük yaşına rağmen toplumun değerlerini anlasın, toplumla iletişime geçsin, çevresini tanısın. Daha içerikli, daha sağlıklı bir şekilde büyümesine yardımcı olmak amacımız” dedi.

7 yaşına 4 sergi sığdırdı
Çınar, bu yönde bir aşama kaydettiği için mutlu olduğunu vurgulayan Düzgün, “Biz Çınar’la 4 yaşında fotoğraf çekmeye başladık. Çınar 4,5 yaşındayken Mersin’in kurtuluş gününde Deniz Müzesinde düzenlenen ‘Atatürk, Bayrak ve Mehmetçik’ başlıklı ilk karma fotoğraf sergisine iki fotoğrafıyla katıldı. Çok beğeni gördü. Gurur duydum. Bildiğim kadarıyla böyle bir şey ilk defa oluyordu; sergisi olan en küçük fotoğrafçı anlamında” diye konuştu.
Daha sonra Mersin Fotoğraf Derneğinde ve bir sanat galerisinde iki ayrı sergi ve sunum hazırladıklarını anlatan Düzgün, Çınar’ın çektiği fotoğrafları projeye dönüştürmeye karar verdiğini ve ilkinin ‘Çocuk Gözümle Çocuklar’ olduğunu ifade etti. Düzgün, “Çınar, çocuklarla çok güzel iletişim kurabiliyordu ve çok rahat fotoğraf çekebileceğini fark ettim. Bunu da projeye döndürdük. Bundan sonra kendisi belli bir olgunluğa gelene kadar ‘Çocuk Gözümle’ serisine devam edeceğiz. Önümüzde ‘Çocuk Gözümle Yaşlılar’, ‘Çocuk Gözümle Sokak Hayvanları’ projeleri var. 13-14 yaşına kadar bu şekilde devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.