.

Kayrın: “Akkuyu NGS deneyimi, Türk sanayicisine uluslararası pazarlarda yeni yollar açabilir”

Spor 31.08.2020 - 08:25, Güncelleme: 14.10.2020 - 14:13 2775+ kez okundu.
 

Kayrın: “Akkuyu NGS deneyimi, Türk sanayicisine uluslararası pazarlarda yeni yollar açabilir”

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) çalışmalar hızla devam ediyor. Akkuyu NGS projesinde giderek daha fazla Türk firması da yer almaya başlarken, Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın, “Buradan elde edilen deneyimlerle sadece yurt içi pazar değil, uluslararası pazar da Türk sanayicisinin önüne açılacaktır” dedi. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olma özelliğini taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) çalışmalar takvime uygun şekilde hızla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde ikinci ünitesinin de temelinin atıldığı projede, Covid-19 salgınına karşı her türlü önlem alınarak çalışmalar sürdürülüyor. Yıl sonuna kadar doğu ve batı inşaat ve montaj üslerinin inşa çalışmalarının tamamlanması, inşaat sahasındaki yeni ofis binalarının hizmete açılması ve üçüncü güç ünitesine ilişkin de gerekli izinlerin alınması planlanıyor. En modern güvenlik sistemlerine sahip 3+ nesil Rus tasarımı VVER-1200 teknolojisine sahip dört üniteden oluşacak Akkuyu NGS, yılda 35 milyar kWh elektrik üreterek, Türkiye’nin genel elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacak. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından inşa edilen ve 6 binden fazla kişiye şimdiden iş imkanı sağlayarak dev bir istihdam alanına dönüşen projede, çalışanların yüzde 80’ini Türk vatandaşları oluşturuyor. Türk firmalara yaklaşık yüzde 30’luk sipariş hedefi Güç ünitelerinin nükleer güvenlik ile ilgili ana ekipmanları Rusya’da üretilirken, Türk iş dünyası ise inşaat ve inşaat malzemelerini temin etmenin yanı sıra reaktör ve nükleer güvenlikle ilgili olmayan makine ve ekipmanların üretim sürecinde yer alıyor. Türbin bölümündeki destekleyici ve soğutucu malzemeler, pompalar, basınç kapları, kapatma vanaları ve kabloların da aralarında bulunduğu malzemeler, santrale Türk firmaları tarafından sağlanıyor. Akkuyu NGS projesinde inşaat ve tesisat işleri ile ekipman temini kapsamındaki inşaat ve tesisat işleri ile ekipman temini kapsamındaki toplam sipariş hacminin yaklaşık yüzde 30’unun Türk şirketleri tarafından karşılanması hedefleniyor. Uzmanlar, Türk şirketlerinin nükleer piyasası tedarik zincirine girmesi ile farklı ülkelerdeki milyarlarca dolarlık nükleer santral projeleri için de avantaj sağlayabileceğini vurguluyor. “Türkiye’de yeni bir iş kolu gelişiyor” Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın, Akkuyu NGS’nin Türk firmalarına yeni iş olanakları sağlamasıyla birlikte Türkiye’de daha önce var olmayan bir sanayi kolunun geliştiğine dikkat çekti. Türk sanayisinin geleceği için önemli bir adım atıldığını kaydeden Kayrın, projenin ülkeye katkısını şöyle anlattı: “Nükleer santral projeleri oldukça kapsamlı ve detaylı projelerdir. Projenin içeriğinde kaliteli ekipman ve malzeme üretimi yapılmaktadır. Proje sayesinde bir nükleer santralde yer alabilecek kalitede malzeme üretimi için Türkiye’de de altyapılar oluşturuluyor. Son zamanlarda iyice ivme kazanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde çok sayıda Türk firması görev almaya başladı. İhalelere katılım arttı ve bu sektörün gelişmesi için gerekli olan yatırımlar Türk sanayicileri tarafından gerçekleştirilmeye başlandı.” “Uluslararası pazar da Türk sanayicisinin önüne açılacaktır” Nükleer santral projelerinin tamamı için yerinde üretim ve hızlı malzeme temini sağlamaya olanak vermesi dolayısıyla lokalizasyonun önemli olduğunun altını çizen Kayrın, “Türkiye’de bir ilk yaşanıyor ve bu alanda heyecan oldukça yüksek, firmalar çok hevesli. Şu anda yerli üreticiler tarafından şantiyedeki inşaat malzemelerinin büyük bölümü, beton karışımları, armatür aksamları, metal konstrüksiyonlar, su yalıtım malzemeleri, borular ile kablo ürünleri tedarik ediliyor. Nükleer ve türbin adaları gibi nükleer santraldeki ana tesislere ilişkin olarak Türk üreticiler, gerekli sertifikalara sahip olmaları koşuluyla havalandırma ve ısı değişim ekipmanları, pompalar, basınçlı kaplar gibi 4’üncü güvenlik sınıfındaki ürünlerin tedarikini de gerçekleştirebilecek. Proje uzun soluklu olduğundan adaptasyon sürecinden vazgeçmeden kararlı bir şekilde yatırımlar yapılmalıdır. Lokalizasyon ilk proje olduğu için yüzde olarak genelin içerisinde biraz az kalabilir. Ancak buradan elde edilen deneyimlerle sadece yurt içi pazar değil, uluslararası pazar da Türk sanayicisinin önüne açılacaktır” dedi. “Nükleer standartlar oluşuyor” Standartlara uygun ve kaliteli üretim yapmanın sanayide ve üretimde en önemli unsurlardan biri olduğunu kaydeden Kayrın, Türkiye’de bu sistemi yöneten kurum olan Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) Rusya ile yaptığı anlaşmanın, standartların belirlenmesi, o standartlara göre ürünlerin sertifikasyonun yapılması açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Kayrın, “Türkiye’de üretilen malzemelerin ülkemizde, yani TSE laboratuvarlarında test edilmesi ve belgelendirilmesi, Türkiye’de de nükleer standartların oluşması anlamına gelir. Dünya genelinde kullanılan standartların Türkçeleştirilmesi ve gelişmesi ile ülkemizin nükleer sanayiye adaptasyonu çok daha hızlı bir biçimde sağlanacaktır. Bizler de bu güvelik sınıfına olan adaptasyonumuzu her sanayi koluna aktarma şansı yakalayabileceğiz. Böylece hem kalite standartlarımız artacak hem de dünya pazarındaki yerimiz sağlamlaşacaktır” diye konuştu. Türk firmaları projede yer almaktan memnun Akkuyu NGS projesinde şu anda çok sayıda yerli tedarikçi iş yapıyor. O firmalardan biri de Treysan Prefabrik Çelik Yapılar Sanayi ve Ticaret A.Ş. İnşaat sahasının içindeki binaların çelik imalatını üstlenen firmanın yetkilileri, böylesine kapsamlı bir projede yer almanın kendilerine çok büyük bir deneyim kazandırdığını belirtti. Firmanın Teknik Direktörü Emre Çolak, “Biz bu projede binaların çelik imalatını yapıyoruz. Binanın içinde havalandırma sisteminden kapı ve pencerelere kadar aklınıza ne geliyorsa hepsi bizim imalatımız. Akkuyu NGS için çalışarak prestijli bir projeye imza atmış olduk. Prestijli bir proje olması açısından ilerleyen dönemde bizim için referans olacağını da düşünüyoruz. Bundan sonra farklı nükleer santral projelerini de takip ediyor olacağız, çünkü bu projede kendimizi ispatladık. Şu ana kadar müşterilerimiz bizden memnun kaldı. İlerideki projelerde de bunun faydasını göreceğimizi düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Firma olarak, Rusya ve çevresindeki ülkeler ile çalışmaya aşina olduklarını ve Gost R belgesine de sahip olduklarını söyleyen Treysan Satış ve Projeler Direktörü Ozan Akkaya da “Projenin bize katkısı genel olarak hacimsel büyüklüğü oldu. Özellikle saha organizasyonu açısından çok fazla sayıda istihdamımız oldu. Proje kapsamında sahadaki montaj personelimizin sayısı 600’lere ulaştı” ifadelerini kullandı. "Türkiye’de bir ilke imza atacaklar" Akkuyu NGS’nin yaklaşık 10 kilometrelik deşarj hattının borularının tedariki, döşemesi ve mühendislik hizmetini kapsayan “Soğutma Suyu Denizaltı Borulama Projesi” ise Superlit Boru Sanayi A.Ş. tarafından yapılıyor. Firma, geçtiğimiz temmuz ayında yaptığı açıklamada, Akkuyu NGS Deniz Deşarj Yapılarında kullanılmak üzere 10 adet olarak tasarlanan ve üretilen redüksiyonlarının ilk sevkiyatının başarıyla gerçekleştirildiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “CTP boru montaj derinliğinin -50 metreye kadar olduğu Akkuyu NGS projesinde kullanılacak olan Türkiye’nin en büyük çaplı redüksiyonları, -42 metre derinlikteki deniz tabanında montajı yapılacaktır. Uzun servis ömrü ile tasarlanan bu eksantrik redüksiyonlar, difüzör yapısının çap azaltmasını sağlarken üstündeki DN450 yükselticisi ile direkt deşarj da yapabilecektir. Superlit; uzun çalışma ömrü, büyük çap geçişi, difüzör çıkışı ve deniz montaj derinliği açısından DN4000mm-DN3000mm redüksiyonlar ile Türkiye’de bir ilke imza atacaktır.” Superlit’in Genel Müdürü Turgay Aytekin de bu projede yer almanın firma için önemini “Akkuyu NGS’yle ilk defa Rus teknolojisine sahip bir NGS projesinde bizim ürettiğimiz kompozit boru kullanılacak. Dünya genelinde Rosatom tarafından inşası devam eden birçok NGS projesi var. Bu nedenle Rus partnerlerle çalışmak bizim için önemli. Dünyanın neresinde inşa edilirse edilsin NGS projelerinde potansiyel çözüm ortaklarından biri olarak dünya pazarında potansiyel tedarikçilerden biri olarak kendimizi konumlandırmak istiyoruz" sözleriyle aktardı.
Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) çalışmalar hızla devam ediyor. Akkuyu NGS projesinde giderek daha fazla Türk firması da yer almaya başlarken, Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın, “Buradan elde edilen deneyimlerle sadece yurt içi pazar değil, uluslararası pazar da Türk sanayicisinin önüne açılacaktır” dedi. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olma özelliğini taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) çalışmalar takvime uygun şekilde hızla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde ikinci ünitesinin de temelinin atıldığı projede, Covid-19 salgınına karşı her türlü önlem alınarak çalışmalar sürdürülüyor. Yıl sonuna kadar doğu ve batı inşaat ve montaj üslerinin inşa çalışmalarının tamamlanması, inşaat sahasındaki yeni ofis binalarının hizmete açılması ve üçüncü güç ünitesine ilişkin de gerekli izinlerin alınması planlanıyor. En modern güvenlik sistemlerine sahip 3+ nesil Rus tasarımı VVER-1200 teknolojisine sahip dört üniteden oluşacak Akkuyu NGS, yılda 35 milyar kWh elektrik üreterek, Türkiye’nin genel elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına karşılayacak. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından inşa edilen ve 6 binden fazla kişiye şimdiden iş imkanı sağlayarak dev bir istihdam alanına dönüşen projede, çalışanların yüzde 80’ini Türk vatandaşları oluşturuyor. Türk firmalara yaklaşık yüzde 30’luk sipariş hedefi Güç ünitelerinin nükleer güvenlik ile ilgili ana ekipmanları Rusya’da üretilirken, Türk iş dünyası ise inşaat ve inşaat malzemelerini temin etmenin yanı sıra reaktör ve nükleer güvenlikle ilgili olmayan makine ve ekipmanların üretim sürecinde yer alıyor. Türbin bölümündeki destekleyici ve soğutucu malzemeler, pompalar, basınç kapları, kapatma vanaları ve kabloların da aralarında bulunduğu malzemeler, santrale Türk firmaları tarafından sağlanıyor. Akkuyu NGS projesinde inşaat ve tesisat işleri ile ekipman temini kapsamındaki inşaat ve tesisat işleri ile ekipman temini kapsamındaki toplam sipariş hacminin yaklaşık yüzde 30’unun Türk şirketleri tarafından karşılanması hedefleniyor. Uzmanlar, Türk şirketlerinin nükleer piyasası tedarik zincirine girmesi ile farklı ülkelerdeki milyarlarca dolarlık nükleer santral projeleri için de avantaj sağlayabileceğini vurguluyor. “Türkiye’de yeni bir iş kolu gelişiyor” Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın, Akkuyu NGS’nin Türk firmalarına yeni iş olanakları sağlamasıyla birlikte Türkiye’de daha önce var olmayan bir sanayi kolunun geliştiğine dikkat çekti. Türk sanayisinin geleceği için önemli bir adım atıldığını kaydeden Kayrın, projenin ülkeye katkısını şöyle anlattı:
“Nükleer santral projeleri oldukça kapsamlı ve detaylı projelerdir. Projenin içeriğinde kaliteli ekipman ve malzeme üretimi yapılmaktadır. Proje sayesinde bir nükleer santralde yer alabilecek kalitede malzeme üretimi için Türkiye’de de altyapılar oluşturuluyor. Son zamanlarda iyice ivme kazanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde çok sayıda Türk firması görev almaya başladı. İhalelere katılım arttı ve bu sektörün gelişmesi için gerekli olan yatırımlar Türk sanayicileri tarafından gerçekleştirilmeye başlandı.”
“Uluslararası pazar da Türk sanayicisinin önüne açılacaktır” Nükleer santral projelerinin tamamı için yerinde üretim ve hızlı malzeme temini sağlamaya olanak vermesi dolayısıyla lokalizasyonun önemli olduğunun altını çizen Kayrın,
“Türkiye’de bir ilk yaşanıyor ve bu alanda heyecan oldukça yüksek, firmalar çok hevesli. Şu anda yerli üreticiler tarafından şantiyedeki inşaat malzemelerinin büyük bölümü, beton karışımları, armatür aksamları, metal konstrüksiyonlar, su yalıtım malzemeleri, borular ile kablo ürünleri tedarik ediliyor. Nükleer ve türbin adaları gibi nükleer santraldeki ana tesislere ilişkin olarak Türk üreticiler, gerekli sertifikalara sahip olmaları koşuluyla havalandırma ve ısı değişim ekipmanları, pompalar, basınçlı kaplar gibi 4’üncü güvenlik sınıfındaki ürünlerin tedarikini de gerçekleştirebilecek. Proje uzun soluklu olduğundan adaptasyon sürecinden vazgeçmeden kararlı bir şekilde yatırımlar yapılmalıdır. Lokalizasyon ilk proje olduğu için yüzde olarak genelin içerisinde biraz az kalabilir. Ancak buradan elde edilen deneyimlerle sadece yurt içi pazar değil, uluslararası pazar da Türk sanayicisinin önüne açılacaktır”
dedi. “Nükleer standartlar oluşuyor” Standartlara uygun ve kaliteli üretim yapmanın sanayide ve üretimde en önemli unsurlardan biri olduğunu kaydeden Kayrın, Türkiye’de bu sistemi yöneten kurum olan Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) Rusya ile yaptığı anlaşmanın, standartların belirlenmesi, o standartlara göre ürünlerin sertifikasyonun yapılması açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Kayrın,
“Türkiye’de üretilen malzemelerin ülkemizde, yani TSE laboratuvarlarında test edilmesi ve belgelendirilmesi, Türkiye’de de nükleer standartların oluşması anlamına gelir. Dünya genelinde kullanılan standartların Türkçeleştirilmesi ve gelişmesi ile ülkemizin nükleer sanayiye adaptasyonu çok daha hızlı bir biçimde sağlanacaktır. Bizler de bu güvelik sınıfına olan adaptasyonumuzu her sanayi koluna aktarma şansı yakalayabileceğiz. Böylece hem kalite standartlarımız artacak hem de dünya pazarındaki yerimiz sağlamlaşacaktır”
diye konuştu. Türk firmaları projede yer almaktan memnun Akkuyu NGS projesinde şu anda çok sayıda yerli tedarikçi iş yapıyor. O firmalardan biri de Treysan Prefabrik Çelik Yapılar Sanayi ve Ticaret A.Ş. İnşaat sahasının içindeki binaların çelik imalatını üstlenen firmanın yetkilileri, böylesine kapsamlı bir projede yer almanın kendilerine çok büyük bir deneyim kazandırdığını belirtti. Firmanın Teknik Direktörü Emre Çolak,
“Biz bu projede binaların çelik imalatını yapıyoruz. Binanın içinde havalandırma sisteminden kapı ve pencerelere kadar aklınıza ne geliyorsa hepsi bizim imalatımız. Akkuyu NGS için çalışarak prestijli bir projeye imza atmış olduk. Prestijli bir proje olması açısından ilerleyen dönemde bizim için referans olacağını da düşünüyoruz. Bundan sonra farklı nükleer santral projelerini de takip ediyor olacağız, çünkü bu projede kendimizi ispatladık. Şu ana kadar müşterilerimiz bizden memnun kaldı. İlerideki projelerde de bunun faydasını göreceğimizi düşünüyoruz”
şeklinde konuştu. Firma olarak, Rusya ve çevresindeki ülkeler ile çalışmaya aşina olduklarını ve Gost R belgesine de sahip olduklarını söyleyen Treysan Satış ve Projeler Direktörü Ozan Akkaya da
“Projenin bize katkısı genel olarak hacimsel büyüklüğü oldu. Özellikle saha organizasyonu açısından çok fazla sayıda istihdamımız oldu. Proje kapsamında sahadaki montaj personelimizin sayısı 600’lere ulaştı”
ifadelerini kullandı. "Türkiye’de bir ilke imza atacaklar" Akkuyu NGS’nin yaklaşık 10 kilometrelik deşarj hattının borularının tedariki, döşemesi ve mühendislik hizmetini kapsayan “Soğutma Suyu Denizaltı Borulama Projesi” ise Superlit Boru Sanayi A.Ş. tarafından yapılıyor. Firma, geçtiğimiz temmuz ayında yaptığı açıklamada, Akkuyu NGS Deniz Deşarj Yapılarında kullanılmak üzere 10 adet olarak tasarlanan ve üretilen redüksiyonlarının ilk sevkiyatının başarıyla gerçekleştirildiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“CTP boru montaj derinliğinin -50 metreye kadar olduğu Akkuyu NGS projesinde kullanılacak olan Türkiye’nin en büyük çaplı redüksiyonları, -42 metre derinlikteki deniz tabanında montajı yapılacaktır. Uzun servis ömrü ile tasarlanan bu eksantrik redüksiyonlar, difüzör yapısının çap azaltmasını sağlarken üstündeki DN450 yükselticisi ile direkt deşarj da yapabilecektir. Superlit; uzun çalışma ömrü, büyük çap geçişi, difüzör çıkışı ve deniz montaj derinliği açısından DN4000mm-DN3000mm redüksiyonlar ile Türkiye’de bir ilke imza atacaktır.”
Superlit’in Genel Müdürü Turgay Aytekin de bu projede yer almanın firma için önemini
“Akkuyu NGS’yle ilk defa Rus teknolojisine sahip bir NGS projesinde bizim ürettiğimiz kompozit boru kullanılacak. Dünya genelinde Rosatom tarafından inşası devam eden birçok NGS projesi var. Bu nedenle Rus partnerlerle çalışmak bizim için önemli. Dünyanın neresinde inşa edilirse edilsin NGS projelerinde potansiyel çözüm ortaklarından biri olarak dünya pazarında potansiyel tedarikçilerden biri olarak kendimizi konumlandırmak istiyoruz"
sözleriyle aktardı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.