.

Bozyazı’da sağlık personeline ‘Diyabette Öz Bakım’ eğitimi verildi

Genel 28.02.2019 - 12:00, Güncelleme: 14.10.2020 - 14:13 1958+ kez okundu.
 

Bozyazı’da sağlık personeline ‘Diyabette Öz Bakım’ eğitimi verildi

Mersin’in Bozyazı ilçesinde, Anamur, Bozyazı ve Aydıncık ilçelerinde Aile Sağlığı ve Obezite Danışmanlığı Hizmetleri birimlerinde çalışan sağlık personeline ‘Diyabette Öz Bakım’ eğitimi verildi.Bozyazı Toplum Sağlığı Merkezi koordinatörlüğünde bir otelde gerçekleştirilen eğitimde, Toros Devlet Hastanesinde görevli Diyabet Eğitim Hemşiresi Kezban Arkadaş, ‘Diyabet hastalığında ayak bakımı, insülin uygulaması ve öz bakım’ konularında katılımcılara slayt gösteri eşliğinde sunum yaptı.Sunum öncesinde konuşan Bozyazı Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Ahmet Hakan Acı, Türkiye’de 11 milyon civarında diyabetli olduğunu ve diyabet hastalığının dünyada ölüm nedenleri içinde 6’ıncı sırada yer aldığını söyledi. Birinci ölüm sıralamasında yer alan kalp damar hastalıklarının oluşumunun birinci sebebinin ise diyabet hastalığı olduğunu belirten Dr. Acı, tip 2 diyabetin görülme oranının ise daha fazla olduğunu söyledi. Acı, “Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlığı, stresli yaşam şartları, sigara ve alkol kullanımı, obezite, 40 yaş ve üzeri olmak, ailede şeker hastalığının bulunması, kişilerde şekeri tetikleyen hastalıkların yani hipertansiyon, kolesterol, trigliserit gibi hastalıkların bulunması diyabet hastalığına zemin hazırlar. Diyabet hastalığından uzak durmak içinse mutlaka hareketli yaşam tarzı, yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeli, sigara ve alkolden uzak durmalıyız” dedi.Diyabet Eğitim Hemşiresi Arkadaş ise yaptığı sunumda, diyabetin yaşam boyu süren, dikkatli kontrol gerektiren bir hastalık olduğunu dile getirdi. Arkadaş, “Kan şekeri kontrolünün uzun vadede sağlanamaması sinir uçlarının hasar görmesine, küçük ve büyük damarlarda dolaşım problemine neden olur. Diyabetik hastaların diğer kişilere oranla ayaklarında problem yaşama olasılığı yüksektir. Diyabetik ayak sorunları tedavisi güç ve önemli bir sağlık sorunudur. Erken teşhis, tedavi ve eğitim ile ciddi problemler önlenebilmektedir. Diyabetik ayakta sinir hasarına bağlı duyu azalması görülür. Yaralanmalar, yabancı cisim batmaları, yanma ve donmalar fark edilemeyebilir. Ayak kaslarında gelişen hasara bağlı kaslar esnekliğini kaybeder, küçülür, ayak parmaklarında ve tabanında şekil bozuklukları gelişir. Ayaklarda yük dağılımı bozulur, yara gelişimi hızlanır. Ayaktaki yağ ve ter bezlerinin çalışması bozulur. Ciltte kuruluklar, çatlaklar, nasırlar gelişir. Ayaklarda yanma, elektrik çarpması hissi, iğne batması tarzında ağrı, karıncalanma, ayaklarda uyuşma, aşırı hassasiyet, keçeleşme hissi oluşur. Kan dolaşımı bozulan ayağa yeteri kadar besin ve oksijen taşınamaz. Yaralar daha kolay gelişir ve yara iyileşmesi gecikir” diye konuştu.Uygulamalı olarak katılımcılara ayak bakımını anlatan Arkadaş, diyabetli hastaların, ayak yaralarından korunmak için ayaklarını her gün ısı, renk değişikliği, şekil bozukluğu, yara, çatlak, nasır, siğil ve su toplaması yönünden kontrol etmeleri gerektiğini vurguladı. Arkadaş, “Ayak parmak aralarında deride incelme, akıntı, tırnakta batma, kalınlaşma, şekil bozukluğu, mantar enfeksiyonu varsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Ayak temizliğine özen gösterilmeli, ayaklar her gün ılık sabunlu suyla yıkanmalı, ayaklar uzun süre su içinde bekletilmemeli. Ayak tırnakları banyodan sonra yumuşakken düz kesilmeli, derin kesilmemeli, etrafında kızarıklık, şişlik olup olmadığını kontrol edilmelidir. Ayakta olası yara akıntılarını erken fark edebilmek için açık renkli ve bilek kısımları sıkı olmayan dikişsiz, yün, pamuklu ya da dokumasında gümüş tel kullanılan açık renk çoraplar giyilmeli, içi yamalı, dikişli, ayağa büyük çoraplar kullanılmamalı. Çorapları tahriş etmeyen deterjanlarla yıkayıp, iyice durulanmalı ve her gün değiştirilmelidir. Diyabet hastalarının giydiği ayakkabılar ayağı tam kavrayan, yumuşak deri ya da bez, tabanı kalın olmalıdır. Sivri burun, yüksek topuk, parmak arası, önü açık, iç dikişleri olan rahatsız edici, ayağa küçük, büyük gelen ayakkabı, terlik kullanılmamalıdır. Diyabetli hastaların ağız ve diş sağlığına dikkat etmeleri, günde en az iki kez, mümkünse 3 kez dişlerini fırçalamalı, diş eti kanamaları olursa mutlaka doktora başvurmalıdır. Diyabetli hastaların doktorun önerisine göre ilaçlarını kullanmaları, beslenme tedavilerine uymaları ve egzersiz yapmaları, kaliteli bir yaşam sürmeleri için çok önemlidir. Tüm hastalıklarda olduğu gibi diyabet hastalığında da hasta sağlık personeli iletişim halinde olmalı ve düzenli takip edilmelidir. Diyabeti ve diyabetin komplikasyonlarını hep birlikte önleyebiliriz”’ şeklinde konuştu.
Mersin’in Bozyazı ilçesinde, Anamur, Bozyazı ve Aydıncık ilçelerinde Aile Sağlığı ve Obezite Danışmanlığı Hizmetleri birimlerinde çalışan sağlık personeline ‘Diyabette Öz Bakım’ eğitimi verildi.
Bozyazı Toplum Sağlığı Merkezi koordinatörlüğünde bir otelde gerçekleştirilen eğitimde, Toros Devlet Hastanesinde görevli Diyabet Eğitim Hemşiresi Kezban Arkadaş, ‘Diyabet hastalığında ayak bakımı, insülin uygulaması ve öz bakım’ konularında katılımcılara slayt gösteri eşliğinde sunum yaptı.
Sunum öncesinde konuşan Bozyazı Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Ahmet Hakan Acı, Türkiye’de 11 milyon civarında diyabetli olduğunu ve diyabet hastalığının dünyada ölüm nedenleri içinde 6’ıncı sırada yer aldığını söyledi. Birinci ölüm sıralamasında yer alan kalp damar hastalıklarının oluşumunun birinci sebebinin ise diyabet hastalığı olduğunu belirten Dr. Acı, tip 2 diyabetin görülme oranının ise daha fazla olduğunu söyledi. Acı, “Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlığı, stresli yaşam şartları, sigara ve alkol kullanımı, obezite, 40 yaş ve üzeri olmak, ailede şeker hastalığının bulunması, kişilerde şekeri tetikleyen hastalıkların yani hipertansiyon, kolesterol, trigliserit gibi hastalıkların bulunması diyabet hastalığına zemin hazırlar. Diyabet hastalığından uzak durmak içinse mutlaka hareketli yaşam tarzı, yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmeli, sigara ve alkolden uzak durmalıyız” dedi.
Diyabet Eğitim Hemşiresi Arkadaş ise yaptığı sunumda, diyabetin yaşam boyu süren, dikkatli kontrol gerektiren bir hastalık olduğunu dile getirdi. Arkadaş, “Kan şekeri kontrolünün uzun vadede sağlanamaması sinir uçlarının hasar görmesine, küçük ve büyük damarlarda dolaşım problemine neden olur. Diyabetik hastaların diğer kişilere oranla ayaklarında problem yaşama olasılığı yüksektir. Diyabetik ayak sorunları tedavisi güç ve önemli bir sağlık sorunudur. Erken teşhis, tedavi ve eğitim ile ciddi problemler önlenebilmektedir. Diyabetik ayakta sinir hasarına bağlı duyu azalması görülür. Yaralanmalar, yabancı cisim batmaları, yanma ve donmalar fark edilemeyebilir. Ayak kaslarında gelişen hasara bağlı kaslar esnekliğini kaybeder, küçülür, ayak parmaklarında ve tabanında şekil bozuklukları gelişir. Ayaklarda yük dağılımı bozulur, yara gelişimi hızlanır. Ayaktaki yağ ve ter bezlerinin çalışması bozulur. Ciltte kuruluklar, çatlaklar, nasırlar gelişir. Ayaklarda yanma, elektrik çarpması hissi, iğne batması tarzında ağrı, karıncalanma, ayaklarda uyuşma, aşırı hassasiyet, keçeleşme hissi oluşur. Kan dolaşımı bozulan ayağa yeteri kadar besin ve oksijen taşınamaz. Yaralar daha kolay gelişir ve yara iyileşmesi gecikir” diye konuştu.
Uygulamalı olarak katılımcılara ayak bakımını anlatan Arkadaş, diyabetli hastaların, ayak yaralarından korunmak için ayaklarını her gün ısı, renk değişikliği, şekil bozukluğu, yara, çatlak, nasır, siğil ve su toplaması yönünden kontrol etmeleri gerektiğini vurguladı. Arkadaş, “Ayak parmak aralarında deride incelme, akıntı, tırnakta batma, kalınlaşma, şekil bozukluğu, mantar enfeksiyonu varsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Ayak temizliğine özen gösterilmeli, ayaklar her gün ılık sabunlu suyla yıkanmalı, ayaklar uzun süre su içinde bekletilmemeli. Ayak tırnakları banyodan sonra yumuşakken düz kesilmeli, derin kesilmemeli, etrafında kızarıklık, şişlik olup olmadığını kontrol edilmelidir. Ayakta olası yara akıntılarını erken fark edebilmek için açık renkli ve bilek kısımları sıkı olmayan dikişsiz, yün, pamuklu ya da dokumasında gümüş tel kullanılan açık renk çoraplar giyilmeli, içi yamalı, dikişli, ayağa büyük çoraplar kullanılmamalı. Çorapları tahriş etmeyen deterjanlarla yıkayıp, iyice durulanmalı ve her gün değiştirilmelidir. Diyabet hastalarının giydiği ayakkabılar ayağı tam kavrayan, yumuşak deri ya da bez, tabanı kalın olmalıdır. Sivri burun, yüksek topuk, parmak arası, önü açık, iç dikişleri olan rahatsız edici, ayağa küçük, büyük gelen ayakkabı, terlik kullanılmamalıdır. Diyabetli hastaların ağız ve diş sağlığına dikkat etmeleri, günde en az iki kez, mümkünse 3 kez dişlerini fırçalamalı, diş eti kanamaları olursa mutlaka doktora başvurmalıdır. Diyabetli hastaların doktorun önerisine göre ilaçlarını kullanmaları, beslenme tedavilerine uymaları ve egzersiz yapmaları, kaliteli bir yaşam sürmeleri için çok önemlidir. Tüm hastalıklarda olduğu gibi diyabet hastalığında da hasta sağlık personeli iletişim halinde olmalı ve düzenli takip edilmelidir. Diyabeti ve diyabetin komplikasyonlarını hep birlikte önleyebiliriz”’ şeklinde konuştu.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tarsusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.