Avukat Hibe Gökalp, konkordatonun, borçlarını ödeyemeyecek seviyeye gelen işletmelerin, alacaklılardan vade yoluyla veya indirim talebi ile yeni bir ödeme planının oluşturulması olduğunu belirterek, konkordatonun iflasla aynı anlamı taşımadığını söyledi.
Gökalp, yaptığı açıklamada, konkordato hakkında yanlış bilinen hususlara açıklık getirdi. 28 Şubat 2018 tarihinden itibaren iflas ertelemenin kaldırılması üzerine, konkordato hükümleri üzerinde çalışmalar başlatıldığını kaydeden Gökalp, birçok kişi tarafından konkordatonun, iflas ile aynı anlamı taşıdığının düşünüldüğünü belirtti. Gökalp, konkordatonun, borçlarını ödeyemeyecek seviyeye gelen işletmelerin, alacaklılardan vade yoluyla veya indirim talebi ile yeni bir ödeme planının oluşturulması olduğunu belirterek, konkordatonun iflasla aynı anlamı taşımadığının altını çizdi.
Konkordatoya, ’kurtarma anlaşması’ olarak bakılması gerektiğini vurgulayan Gökalp, "Konkordato, borçlarını ödeyemeyecek seviyede olan şirketlerin borçlarını vadeli veya indirimli olarak yapılanma anlaşmasını içeren bir prosedürdür. Konkordatonun mali çöküş veya iflas olarak algılanması son derece yanlıştır. Konkordatoda amaç borçlu şirketlerin borçlarından kurtulmasıdır. Bu sebeple konkordatoya kurtarma anlaşması da denilebilir" dedi.
Konkordatoda alacaklıların rolü
Konkordatonun hem şirketi hem de alacaklıyı korumaya alan bir yöntem olduğunu belirten Gökalp, "Konkordato sistemi ile hem şirketler hem de alacaklılar korumaya alınıyor. Borçlu, borçlarını konkordato sözleşmesinde belirttiği gibi ödemeyi taahhüt etmekte, alacaklı ise bu süreçte durumu takip edebilmektedir. İflas ertelemede borçludan alacaklarını tahsil edemeyen alacaklılar, konkordato kurumundaki alacaklılar kurulunda yer alarak söz sahibi olarak tespit değerlendirmesi yapabilirler" ifadelerini kullandı.